20090915

İki ucu....


Ortak paydada buluşamayınca, çarpanlara mı ayırmak gerekiyor? Açılım yoksa kaçılım mı lazım? Bilmiyorum...
Wake me up when september ends:(

20090905

Gökten 3 elma düşmüş

Az gitmiş,uz gitmiş,dere tepe düz gitmiş. Sonra bir varmış, bir yok olmuş...

20090902

..


Kasvetli birşey yazmak istemiyorum, zira içimde hala o naif umut var. Salak mıyım neyim bilmiyorum ama ben iflas olmaz bir hayalperestim.

Hani birşeyi ne kadar istediğini ya da ne kadar sevdiğini onu kaybetme aşamasına gelirsen anlarmışsın ya, yok ya derdim eskiden buna. İnsanoğlu o kadar düşünemez mi ki, o kadar bilemez mi ki ne istediğini de, kaybetme korkusu vuku bulunca anlasın değerini. Yok hiç de öyle değilmiş kazı ayağı, varmış doğruluk payı.

6 sene önce İstanbul'a ayak bastığımda, içimde müthiş bir cesaret vardı benim. Cahil cesaretimi dersiniz, yoksa kaybedecek bişeyi olmayan insanların o korkulası hırsı mı bilmem, ama ben kendime gerçekten çok inanıyordum. Başka da bir seçeneğim yoktu zaten iş ile ilgili, işimi burda bulmuştum. Korkunun, evhamın, ya başaramazsamların yeri ve zamanı değildi. Amacım burda tutunmaktı, burda hayatımı kurmaktı.

Çok badireler atlattım, ilk oturduğum ev rezalet bişeydi, sonra diğer evime geçerken insan üstü bir çaba göstererek usta bilmemne hepsini ben hallettim, bir ara depresyona girdim, işimden ayrıldım, memlekete döndüm. Ama yok yapamadım, nefes alamadım ben oralarda, çünkü burda umudum vardı benim, orda ise kabullenilmişlik. Bakardım memleketteki insanlara, sosyete tabir edilen insanlara, bir ara Rotary kulübüyle de çalıştığım için hep gözlemlerdim, ve işin aslı ben üzülürdüm o insanlar için. Kendilerine bir avuntu dünyası yaratmışlardı, içlerinde hep büyük şehirde yaşama hayaliyle "burda hayat çok kolay, orda yaşamak zor" derler, ama hepsi de tatilde İstanbula gelebilmek için hayaller kurarlardı. Belli bir yaştan, evlilik, çocuktan sonra da İstanbul sadece şarkılarda kalırdı. Ben hep bunları gözlemledim.

Aslına bakarsanız, İstanbulu İstanbul olduğu için değil, özgürlüğümü bana verdiği için, hayallerimi gerçekleştirme fırsatı tanıdığı için, içimdeki beni bulmama yardım ettiği için, bu kadar pervasız, bu kadar cesur bu kadar şıllık ama bu kadar da net olduğu için seviyorum. İstanbulda zayıf barınamaz, aslında İstanbul sokak köpeği gibidir, korktuğunu belli edersen sana saldırır.

Memleket denemesinden sonra kaçarak İstanbula geri döndüm, nefes aldığımı hissettim. Ben artık buraya aittim en azından istediklerimi alana kadar. Benim için herşey yavaş ilerledi, arkadaşlarım, evim, işim, kardeşim hepsi yavaş yavaş buldu beni. Hayallerimden birisi olan yüksek lisansı da hem de istediğim üniversitede başladım, hatta 3 ay sonra bitiriyorum.

İstanbul bana aşkı da verdi, bu aşkı verdiğim için hiç pişman olmayacağım kişiye. Bana sabrı, anlayışı ve pes etmemeyi öğretti İstanbul. Ben ve sen İstanbul'da güzeliz.Biz burda iyiyiz, herşeyi bırak umutluyuz. Yine de gideceğim dersen, İstanbul'un sana küsmemesi için elimden gelen herşeyi yapıcam, ama ya sen kendine küsersen?